Tutukluluk Haline İtiraz Dilekçesi

ŞANLIURFA NÖBETÇİ ASLİYE CEZA MAHKEMESİNE
Gönderilmek Üzere
ŞANLIURFA 2. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE


SORUŞTURMA NO : 2024/.....

SORGU NO : 2024/....

İTİRAZ EDEN
ŞÜPHELİ : Ad - Soyad - T.C.

MÜDAFİİ : Av. Abdülkadir LALE

KONU : Tutukluluğa itiraz talebimiz hakkındadır.

AÇIKLAMALAR

Müvekkil 24.06.2024 tarihinde, Şanlıurfa 2. Sulh Ceza Hakimliğinin yukarıda numarası belirtilen sorgu dosyası üzerinden verilen karar gereği tutuklanmıştır. Anılan karar usul ve yasalara aykırı olup tutukluluğa itiraz talebimizin kabul edilmesi gerekmektedir.

1-YETERLİ HER TÜRLÜ ŞÜPHEDEN UZAK VE KESİN İNANDIRICI DELİLLER ELDE EDİLMEDEN MÜVEKKİL HAKKINDA TUTUKLAMA TALEBİ HUKUKA AYKIRIDIR. ŞÖYLE Kİ;

BU KISMA SOMUT OLAYINIZ İLE İLGİLİ KISIMLARI YAZMALISINIZ.....

Dosya kapsamında salt müşteki beyanından başka bir delil yoktur. Yargıtay bu konuda; 6.Ceza Dairesinin 2020/11028 E. , 2021/15015 K. Sayılı kararında "Sanığın suçu işlemiş olabileceğine dair müşteki beyanı haricinde üzerine atılı müsnet suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmayan sanık hakkında şüpheden sanık yararlanır evrensel ilkesi de gözetilmeden mahkumiyetine karar verilmesi, BOZMAYI gerektirmiş," şeklindeki kararı şüpheden sanık yararlanır ilkesi ile hüküm altına almıştır.

Bununla beraber genelde Sulh Ceza Hakimliği makamlarının göz önüne alıp dosyada yeterli delil olmadığı durumlarda sanıkların serbest bırakılması kararı vermemesinin temel sebebi olan ve çoğunluk Sulh Ceza Hakimliği makamlarının kullandıkları argüman "müştekinin şüpheliyi tanımadığı, şüpheliye iftira atması gerektirir bir durum bulunmadığı," şeklindeki beyanları ile cezalandırma yoluna gitmektedirler. Bizim somut olayımızda taraflar arasında bu olaylardan önce karakola yansımış birden fazla karşılıklı şikayetçi olma durumları ve müvekkilin, müştekiyi uyuşturucu satmaktan dolayı şikayet edeceğine dair beyanları bile müştekinin, müvekkile iftirayı atmasına yetecek ölçüdedir.

2-Tutuklamaya ilişkin kararlarda CMK madde 100’deki koşulların ve yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 5.maddesindeki koşullar ile Anayasa’nın 19/3 hükümlerinin şüpheli bakımından oluşup oluşmadığının mahkemece irdelenip karar verilmesi gerekmektedir. Sayın mahkemece sorguda bu yönde inceleme ve irdeleme yapılmadan müvekkil Y.D. hakkında tutuklama kararı verilmiştir. Şöyle ki;

Öncelikle müvekkil sabit ikametgah sahibidir ve kaçma gizlenme ihtimali bulunmamaktadır. Olayın yaşandığı gün emniyet birimlerinin eve gelmesi üzerine kapıyı kendisi açmış ve zorluk çıkarmadan teslim olmuştur. Müvekkil sabıkasız olup suça meyilli olmayan birisidir.

İsnad edilen suçlamalara ve dosyanın geldiği aşamaya bakıldığında müvekkilin delilleri karartma veya başkaları üzerinde baskı yapma ihtimali yoktur. Kaldı ki müştekinin iki farklı suçtan aranması olduğu için tutuklanmıştır.

Gelinen noktada tutuklama kararı ölçülü değildir. Zira tutuklama tedbir niteliğinde bir karar olup bu yönüyle dosya kapsamında ve yukarıda anlattıklarımızdan dolayı müvekkilin daha fazla mağdur olup maddi sıkıntı yaşamaması adına öncelikle serbest bırakılmasına sayın mahkemeniz aksi kanaatteyse hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanması daha doğru olacağı kanaatindeyiz. Bu hususun da itirazımız incelenirken ayrıca değerlendirilmesini talep ediyoruz.

Açıklanan nedenlerle, anılan tutuklama kararına itiraz ediyoruz.

SONUÇ VE İSTEM

Yukarıda açıklanan ve Sayın mahkemenizce re’sen takdir edeceği nedenlerle; Müdafisi olduğumuz şüpheli hakkında verilen tutuklama kararın İTİRAZEN KALDIRILMASI ile ŞÜPHELİNİN Bİ HAKKIN SALIVERİLMESİNİ, Sayın Mahkemede aksi kanaat hasıl olur ise CMK m.109 ve diğer hükümler gereğince tutuklama tedbirinin ADLİ KONTROLE çevrilmesini vekil olarak talep ederiz. 25.06.2024

Şüpheli Müdafii
Av. Abdülkadir Lale