Acele Kamulaştırma

ACELE KAMULAŞTIRMA
Acele kamulaştırma işlemi, olağan
kamulaştırma usulü dışında Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesinde belirtilen
olağanüstü birtakım şartların meydana gelmesi halinde başvurulan istisnai bir
kamulaştırma türü olarak nitelendirebiliriz.
Olağan kamulaştırma usulünde
kamulaştırmayı yapan idare, mahkemece adına tescil kararı verilmesinden sonra
el atabilirken. Olağanüstü (acele) kamulaştırmada ise idare taşınmaza
kamulaştırma sürecini beklemeksizin Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesinde gösterilen
şartların gerçekleşmesi halinde el atabilmektedir. Bu şartlar nelerdir;
Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesinde hüküm altına
alınmıştır. “3634 sayılı Milli Müdafaa
Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya
aceleliğine Cumhurbaşkanınca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla
öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların
kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak
üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz
malın (Değişik ibare: 24/4/2001 - 4650/15 md.) 10 uncu madde esasları
dairesinde ve 15 inci madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek
değeri, idare tarafından mal sahibi adına (Değişik ibare: 24/4/2001 -
4650/15 md.) 10 uncu maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen
bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabilir.[27][28]
(Ek fıkra: 19/4/2018-7139/29
md.) Mahkemece verilen taşınmaz mala el koyma kararı tapu müdürlüğüne
bildirilir. Taşınmaz malın başkasına devir, ferağ veya temlikinin yapılamayacağı
hükmü tapu kütüğüne şerh edilir. El koyma kararından sonra taşınmaz mal 20
nci madde uyarınca boşaltılır.” Bu
kanun metnine göre kısaca acele kamulaştırmanın uygulanabileceği durumlar;
-3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti
Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacının doğması halinde,
- Aceleliğine Cumhurbaşkanınca
(02/07/2018 tarih ve 700 sayılı KHK öncesi Bakanlar Kurulunca) karar verilecek
durumlarda,
- Özel kanunlarda öngörülmüş olan
olağanüstü durumlarda.
Genellikle;
turizm, madencilik, doğalgaz ve afet alanlarıyla ilgili özel kanunlarda
düzenlenen hususlar acele kamulaştırmaya konu olmaktadır. Özel kanunlarda
sayılan olağanüstü hallere ise şu örnekler verilebilir:
a-
Özel şahıslara
ait taşınmazların turizm yatırımı için acele kamulaştırma konusu yapılabilir.
b-
Doğal Gaz
Piyasası Kanunu kapsamında yapılacak kamulaştırmalarda, 2942 sayılı
Kamulaştırma Kanunun esas ve usullerinin geçerli olduğu düzenlenmiştir.
Acele kamulaştırma sonucunda ise idare taşınmaza
sadece el koyma hakkı kazanır, taşınmazın mülkiyeti idareye geçmeyecektir. Bankaya
yatırılan bedel taşınmaz maliki tarafından istenildiğinde çekilebilecektir. Öte
yandan taşınmaza el konulduktan sonra ilgili idare tarafından öncelikle satın
alma usulünün uygulanması gerekir. Malik ile satın alma konusunda anlaşma
sağlanamadığında taşınmazın gerçek karşılığının tespiti için taşınmazın
bulunduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde bedel tespit ve tescil davası açılması
gerekir. bu davanın hangi sürede açılması hususunda Kamulaştırma Kanununda açık
bir düzenleme yoktur. Ancak Yargıtay uygulamalarına göre idare tarafından şerh
tarihinden itibaren 6 ay içerisinde kamulaştırma bedelinin tespiti ile idare
adına tescil isteminde bulunulduğuna daire mahkemeden alınacak belgeyi tapu
idaresine ibraz etmez ise şerh tapu dairesince sicilden silinir. Acele
kamulaştırma işlemi yapılamayacaktır.
Acele Kamulaştırma İle İlgili
Yargıtay Kararları
Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesine gereğince verilen
kararlar delil tespiti niteliğinde olup, anlaşmazlığı çözümleyen nihai bir
karar mahiyetinde olmadığından temyizi mümkün değildir. (Y5HD. 2016/25561 E. 2017/29866 K.)
Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesine göre açılan
taşınmazın değerinin tespiti ile bloke edilmesi sonucu acele el koyma istemine
ilişkin kararın temyizi mümkün değildir. (Y5HD.
2016/9440 E. 2017/22320 K.)
Acele el koyma kararının verildiği tarihten itibaren
6 aylık makul süre içerisinde kamulaştırmayı yapan idare tarafından bedel
tespit ve tescil davası açılmaması halinde taşınmaz malikinin kamulaştırmasız
el atma nedeniyle tazminat davası açma hakkı doğar. (Y5HD. 2016/11242 E. 2017/1240 K.)
Acele el koyma kararı verilmesinden sonra idarece
makul süre içerisinde Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesi uyarınca kamulaştırma
bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tescili için dava açılmaması
halinde, taşınmaz maliki tarafından açılan kamulaştırmasız el atma davasının
kabulü gerekir. (Y5HD. 2013/1586 E.
2013/4296 K.)
Acele kamulaştırma yolu ile tespit edilen taşınmaz
değeri delil tespiti niteliğinde olup, idarece Kamulaştırma Kanunun 10. Maddesi
uyarınca açılan bedel tespiti ve tescil davasında mahkemece taşınmaz değerinin
usulüne uygun şekilde oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığı ile belirlenmesi
gerekirken, 27. Maddeye göre yapılan işlemin tespiti niteliğinde olduğu
gözetilmeden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. (Y5HD. 2010/4373 E. 2010/8199 K.)
Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesi uyarınca belirlenen
bedel, delil tespiti niteliğinde ise de yapılan yargılama sırasında işin esasına
girilmeden davalı tarafça el koyma dosyasında tespit edilen bedel açıkça kabul
edilip beyanı imza altına alındığı gibi, davacı idare vekilince yeniden keşif
taleplerinin bulunmadığı, sadece tescil konusunda karar verilmesini istendiği,
bu beyanın da imzası ile tasdik edildiği nazara alındığında, bedel hususunda
taraflar arasında uzlaşma sağlandığı kabul edilmelidir. (Y5HD. 2008/15138 E. 2009/321 K.)
Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesine göre belirlenen
bedelin bankadan alınması mal sahibi tarafından bedelin kabul edildiği anlamına
gelmez. Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesine göre yapılan işlemler delil tespiti
mahiyetinde olup idarece kıymet takdiri dışındaki diğer işlemler sonradan
tamamlanarak, dava açılması halinde de mahkemece işin esasına girilerek, taşınmazın
dava tarihine göre değerinin tespiti gerekir. (Y5HD. 2006/5173 E. 2006/7590 K.)
Taşınmazın Kamulaştırma Kanunun 27. Maddesi uyarınca
acele el koyma dosyasında yatırılan bedelin faiz getirisinin de hak sahiplerine
ödenmesi gerekir. Faiz getirisinin idareye iadesi mümkün değildir. (Y5HD. 2012/26465 E. 2013/2573 K.)