Zina Nedeniyle Boşanma Davası ve Neler Delil Olarak Kullanılabilir?

Zina Nedeniyle Boşanma Davası ve Neler Delil Olarak Kullanılabilir?

ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASI

            Medeni hukukumuz da zina, eşi dışında karşı cins ya da aynı cinsten birisi ile istenerek gerçekleştirilen fiildir. Ayrıca kusur şarttır. Bile isteye olması gerekir. Buna binaen tecavüze uğranılması durumunda zina sebebiyle boşanma davası açılamaz kusuru yok. Fakat Yargıtay, eşin tecavüze uğraması durumunda evlilik birliğinin temelden sarsılması nedeniyle boşanma davası açılmasını kabul etmiştir.

            Bunun gibi kusur şartını gerçekleştirmeyen durumlarda zina sebebiyle boşanma açılamaz. Misal cinsel ilişkiye girildiği sırada koca veya kadının kendisini bilemeyecek kadar sarhoş olması durumunda zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Veya kadını bir erkek yaşama ve sağlığı hususunda tehdit edip zinaya zorlaması durumunda da zina bile isteye gerçekleşmediği için dava açılamaz. Fakat bu tehdit hayata değil de mal varlığına yönelik bir tehdit olursa zina sebebiyle boşanma davası açılabilir bu noktaya dikkat edelim. Son olarak ipnotizma ve genellersek kişinin kendisini bilemeyeceği vaziyete koyan fiiller çerçevesinde zinadaki kusur şartı yerine gelmediği için dava açılamayacaktır.

            Kusur şartının yanın da bir de cinsel ilişki meydana gelmiş olmalıdır. Bu şart da sağlanmışsa zina sebebiyle boşanma davası açılabilir. Bu cinsel ilişkinin bir defa yaşanmış olması şart açısından yeterlidir. Bununla beraber tamamlanamayan durumda bile cinsel ilişkinin yaşandığına karine olacaktır. Misal tam o esnada yakalandılar fiil gerçekleşmese bile şart yerine gelmiş sayılır. Fakat bunların yanı sıra sarılma, öpüşme, okşama v.s gibi hareketlerden ötürü zina sebebiyle boşanma davası açılamaz. Ayrıca hayvanla, ölüyle gerçekleştirilen cinsel ilişki kabul edilmemektedir. Ama bu fiillerden dolayı haysiyetsiz hayat sürmeye dayalı boşanma davası açabilirsiniz.

            Son olarak da aynı cinsten insanlarla cinsel ilişkiye girmesi de Yargıtayca zina olarak kabul edilmiştir. Eskiden haysiyetsiz hayat sürme diye kabul edilirken şimdi zinaya karinedir denilmekte.

            Dava hakkı da ortadan kalkmamış olmalıdır. Zina sebebiyle boşanma davalarında dava hakkı iki şekilde ortadan kalkmaktadır. Hak düşürücü süre ve af.

AF

Zinayı öğrenen eş sözlü, yazılı ya da örtülü bir biçimde zinayı affederse zinaya dayalı boşanma davası açma hakkını kaybedecektir.

‘‘Affın kabul edilebilmesi için kayıtsız şartsız bir irade beyanının olması ya da en azından affı gösterir fiili bir tutum ve davranışın gerçekleşmiş olması gerekmekte olup ayrıca af olgusunu iddia edenin bunu somut delillerle ispatlaması gerekir. Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre tarafların dava açıldıktan sonra bir araya geldikleri, ortak konutta birlikte yaşadıkları dosya içerisinde bulunan fotoğraflardan anlaşılmakla davacı erkek, davalı kadının kusurlarını affetmiştir.’’

(Y2HD, 12.02.2018, 2016/11205 E. 2018/1791 K.)

Yargıtay başka bir kararında da zina olayından sonra zina eden eşle tatile gidilmesinin zinanın örtülü (üstü kapalı) affı anlamına geldiğini kabul etmiştir. Fakat eşlerden birinin başkasıyla ilişki yaşaması halinde diğer eşin onu geri getirmek için görüşmesi yanına gitmesi affettiği anlamına gelmez.

Sonuç olarak affeden tarafın zina sebebine dayalı olarak boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır.(Y2HD, 28.12.2011, 2011/1886 E. 2011/23841 K.)

 

HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE

Davaya hakkı olan tarafın eşin boşanma sebebini öğrendiğinden itibaren 6 ay her halde zina eyleminin üzerinden 5 yıl geçmekle dava düşer.

Zina eylemi birden çok sefer gerçekleşiyorsa yani halen devam ediyorlarsa hak düşürücü sürenin başlangıcı, devam eden zinalarda zinanın sona erdiği tarihtir. Yani 6 aylık süre son olayın üzerinden sonra başlayacaktır. (Y2HD, E.2016/9952, K.2018/1484)

Ayrıca başkası ile birlikte aynı evde yaşıyorsa süre geçmiş sayılmaz.

Bunları anlattıktan sonra gelelim zinanın ispatına…

 

ZİNA SEBEBİYLE BOŞANMA DAVASINDA DELİLLER ve İSPAT

            Konuya şöyle giriş yapalım. Zina öncelikle her türlü delille ispat olunabilir. Misal deliller; whatsapp yazışmaları, sms içerikleri, fotoğraflar, ses kaydı, tanık ifadeleri, başkasından çocuğunun olması gibi. Fakat bu delilleri nasıl elde ettiğiniz önemli yani yasal bir delil mi değil mi meselemiz. Ayrıca ispat yükü kim diyorsa zina yapıyor ispatlamak zorun da söylemini. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları da hakimi bağlamaz. Hakim bu olgular hakkın da gerek re’sen gerek istek üzerine taraflara ‘’ yemin’’ ettiremez. Teklifte bulunamaz karşı tarafa. Fakat savcılıktaki soruşturma evresindeki ifadeler de zinanın ispatı varsa onları alabilir.

Ayrıca deliller hukuka aykırı olmamalıdır yoksa Hukuka aykırı yollarla  elde edilen deliller Mahkemece hükme esas alınmayacaktır. Hatta hukuka aykırı yollarla delil elde elde edilmesi,  Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanan bazı suçların oluşumuna sebep olur. Örneklerle açıklayacak olursak;

Yargıtay, yeni tarihli verdiği bir kararda taraflar evli olsalar bile  erkeğin özel hayatının CD’ye kaydedilmesinin özel hayatın gizliliğinin ihlali olduğunun ve bu yolla delil elde etmenin hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. Yine, boşanma davası devam ederken eşine ait facebook hesabına girip  eşinin annesi ile arasındaki yazışmaları elektronik posta adresine göndermesinin  haberleşmenin gizliliğini ihlali suçu olduğunu kabul etmiştir.

YARGITAY CEZA GENEL KURULU 2016/868 E., 2020/442 K.

“…kaldı ki katılanın bir şekilde facebook hesabının şifresini katılana vermiş olduğu kabul edilmiş olsa dahi bu durumun katılanın facebook mesaj içeriklerine her zaman ulaşılmasına rıza gösterdiği şeklinde yorumlanamaması ve sanığın suça konu mesaj içeriklerinden haberdar olması konusunda katılan ve annesinin birlikte rıza göstermemeleri nedeniyle somut olayda bir hukuka uygunluk sebebinin bulunmaması...

Birkaç ispat aracından örnek vermek gerekirse;

1- Görgü tanığı varsa. Peki nasıl görgü tanığı misal aynı eve girdiklerini gördü sarmaş dolaş daha samimi bir halde yani cinsel münasabet içerikli olduğu anlaşılıyor.

2-Sokakta kamera vardır kadraja girmişlerdir. Bu da uygundur. Ama siz kalkıp karşı binadan evin içini çekmeye çalışırsanız olmaz.

3- Yazışmaların mahiyeti olabilir. Misal mesaj da yazmış monaco’ya ikimiz için otel de rezervasyon yaptırdım. Veya şu uçakta kayıtları var beraber bilet alınmış. Hemen hava şirketinden onu istetebilirsiniz. Ayrıca otelden de o kayıtları istetebilirsiniz.

4- Fotoğraflar da olabilir. Şöyle ki sosyal medya hesaplarına birlikte gittikleri otelden fotoğraf atmışlar veya öpüştükleri fotoğrafı atmışlar. Hemen ekran görüntüsü alıp dosyaya koyabilirsiniz. Ardından uçak kayıtlarını istedin fotoğrafta otelin adı görünüyorsa kayıtları da talep edin

Yasak olan ve olmayan delillere de birkaç örnek vermek gerekirse;

Örnekler vererek anlatalım; telefon ortada duruyor ve şifrelenmemiş veya bilgisayarından whatsapp web’e girmiş instagram vs (sosyal medya hesaplarına ) ve bilgisayar yine şifrelenmemiş ise ;

İşte bunlardan elde ettiğniz deliller ‘’ ORTADA OLDUĞU ‘’ için hukuka aykırılık teşkil etmez.. Misal telefonu şifresiz mesaj geldi gördünüz zinaya dair aldattığına dair falan o mesajın fotoğrafını çekebilirsiniz. Yeter ki telefon da şifre olmasın.  Ama sen sırf telefon şifrelenmiş diye gizli yazılımla elde ediyorsan bu hukuka aykırı delil. Genel de whatsaptan fotoğraf yolluyor kişi eşine o fotoğrafın arka planın da casus programı oluyor kişi fotoğrafı indirdiği gibi casus programı maalesef telefona erişim sağlıyor. Neyseki Yargıtay kararlı biçimde bu tarz delilleri hukuka aykırı sayıyor ve 3 yıl’a kadar ceza yaptırımı var..

Şimdi çok yaygın yapılan bir hata var eşini eve çağırıyor kavgayı başlatacak olayı ortaya çıkartacak şekil de hareketler de bulunuyor bir taraf sonra karşı taraf sinirlenince kavga başlıyor tartışma oluyor işte bu esnada ses kaydına veya görüntüye alıyor. Ama karşı tarafın haberi yok bu kayıtlardan işte; yasak delil oluyor. Sırf haberi yok diye bir nevi tuzağa çekiyor. Bununla ilgili bir yargıtay kararımız da var;

Şikayet ve boşanma davasın da delil oluşturabilmek için gizlice kayıt yapıp bunun cd’sini adli makamlara delil olarak sunmak hukuka uygun olmayıp ‘’ suç oluşturur’’.

 

Zinanın sonuçlarına geçmeden önce birkaç hususu belirtmekte fayda var.

Zina nedeniyle boşanma davasın da karşı dava açılabilir mi?

Basit bir örnek verelim; müvekkiliniz geldi size dedi kocam bana şiddetli geçimsizlikten boşanma davası açtı. Ama aslın da kendisi zina yapıyor.

Böyle durumlar da karşı taraf evlilik birliğinin temelinden sarsılması davası açtıysa siz 2 haftalık cevap süresi içerisin de hem bu davaya cevap verip hem zina davası açabilirsiniz.

Çünkü zina yapan eş genel de bir şekil de şiddetli geçimsizlikten davayı açıp ilk yumruğu atmak ister. İşte siz 2 hafta için de zinadan ötürü karşı dava açabilirsiniz.

 

 

Islah yoluyla zina sebebiyle boşanma yapılabilir mi?

Talep edilebilir ve davanın sonuna kadar isteyebilirsiniz ama davayı sırf uzatmak için yapılmamalı.

Terditli dava açılabilir mi?

Elbette açılabilir şöyle bir örnek verelim; öncelikle zina sebebiyle boşanma davası olmadığı takdirde şiddetli geçimsizlikten boşanma davasına.

Hatta çok iyi olur neden derseniz. Çünkü belki zinayı tam ispatlayamayacaksınız o vakitte davan komple ret yiyecek. Bu yüzden zinayı ispatlayamasanız da eşlerin evlilik için de sadakat yükümlülüğü var o sarsıldığı için evliliğin temelinden sarsılması davasına terditli olarak devam edersiniz.

 

ZİNA İSPATLANIRSA SONUÇLARI NELERDİR

Dört adım da açıklayalım;

1- Eş tam kusurlu sayılır ve tam kusurlu eş yoksulluk nafakasına hak kazanamaz talep edemez.

2- Zina nedeniyle boşanma davası açan eş maddi tazminat talep edebilir.

3- Yargıtay uygulamalarına göre zina diğer eşin kişilik haklarına saldırı niteliği taşıdığı için manevi tazminatı da gerektirir. Bu husus için başka bir olgunun ispatına gerek yoktur.

4-Çok önemli* ; Mal rejiminin tasfiyesinde edinilmiş mallara katılma rejiminde zina nedeniyle boşanma kararı verildiğin de hakim kusurlu eşin artık değerdeki pay oranın da hakkaniyete uygun azaltma veya kaldırılmasını TMK M 236/2 ‘ye göre isteyebilir. Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır.

 

 

Benzer Makaleler