Kira Bedelinin Tespiti Nedir ve Bu Davanın Şartları Nelerdir?

KİRA BEDELİNİN TESPİTİ DAVALARI
Kira bedelinin tespiti davalarını
hem kiraya veren hem kiracı açabilecektir. Bu dava türü kira bedelinin günün
ekonomik koşullarına göre belirlenmesi için veya günün ekonomik piyasa
koşullarına göre çok yukarıda kaldığı durumlarda hak ettiği bedele indirilmesi
için açılan bir dava türüdür. Bedel tespit davası dört durumda açılabilecektir.
-Yasal sınırın üzerinde
kira artış oranı belirlenmiş ise
-Tarafların kira artış
oranında anlaşamamaları durumunda
-En az beş yıldır devam
eden kira sözleşmelerinde açılabilir
-Yabancı para cinsinden
belirlenmiş kira sözleşmeleri bakımından açılabilir.
1-Yasal
Sınırın Üzerinde Artış Oranı Belirlenmesi
Türk Borçlar Kanunun
344. maddesine göre “Tarafların yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak
kira bedeline ilişkin anlaşmaları, bir önceki kira yılında tüketici fiyat
endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla
geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de
uygulanır.”
Kanun
hükmünce kiraya veren yasal sınırın üzerinde artış yapmış ise kiracı mahkemeye
başvurarak kira bedelinin tespiti davasını açıp artış oranının yasal düzeye
gelmesini talep edebilecektir.
2-Anlaşamadıkları Durumda
TBK 344/2. Fıkrası uyarınca “Taraflarca bu konuda bir anlaşma
yapılmamışsa, kira bedeli, bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on
iki aylık ortalamalara göre değişim oranını geçmemek koşuluyla hâkim
tarafından, kiralananın durumu göz önüne alınarak hakkaniyete göre belirlenir.”
şeklinde ifade edilmiştir.
3-Minimum Beş Yıl Devam
Eden Kira Sözleşmelerinde Açılabilir
Beş yıllık süre için ince bir ayrım vardır. Çünkü bu konuda yanlış bir
algı mevcuttur. Şöyle ki;
Kira sözleşmesi beş yıldan kısa süreli ve kira artış
oranı da taraflarca “belirlenmiş” ise
o zaman beş yıllık süre devreye girer ve kira bedeli tespiti davasını taraflar
açamayacaktır.
Ancak kira sözleşmesi beş yıldan kısa süreli ve kira
bedeli artış oranı da taraflarca “belirlenmemiş”
ise kira bedelinin tespiti davasını açabileceklerdir.
Öte yandan TBK 344/3 gereği “Taraflarca bu konuda bir anlaşma yapılıp
yapılmadığına bakılmaksızın, beş yıldan uzun süreli veya beş yıldan sonra
yenilenen kira sözleşmelerinde ve bundan sonraki her beş yılın sonunda, yeni
kira yılında uygulanacak kira bedeli, hâkim tarafından tüketici fiyat
endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranı, kiralananın durumu
ve emsal kira bedelleri göz önünde tutularak hakkaniyete uygun biçimde
belirlenir. Her beş yıldan sonraki kira yılında bu biçimde belirlenen kira
bedeli, önceki fıkralarda yer alan ilkelere göre değiştirilebilir.” Denilmek suretiyle burada da kira sözleşmesinin beş
yıldan uzun olması halinde tarafların kira artış oranın da anlaşma yapıp yapmadıklarına
bakmaksızın davayı açabileceklerini ifade etmektedir.
Ayrıca burada dikkat edilmesi gerekilen bir başka husus da Yargıtay
son uygulamalarına göre ilk beş yıl sonrasındaki bu yenilenen yıl (yani 6.yıl)
uygulamada hak ve nesafet dönemi olarak isimlendirilmektedir. Bu sebeple hâkim
açılacak dava da aşağıda belirteceğim kıstasları göz önüne alarak karar vermesi
gerekecektir. Şöyle ki;
1-
Öncelikle kiralanan taşınmazın durumu,
2-
TÜFE’deki on iki aylık ortalamalara göre
değişim oranı,
3-
Emsal kira bedellerine bakacaktır.
Son olarak da bu
kriterler göz önüne alındıktan sonra hak ve nesafet indirimi yapılacaktır. Hak
ve nesafet ise kısaca; taşınmazın boş olarak kiraya verilmesi halindeki
getireceği kira belirlenip bu miktardan kiracının kiralanandaki eski kiracı olması
hasebiyle belirlenen miktardan %5 ila %20 arasında eski kiracılık indirimi
yapılarak hakkaniyete göre belirlenecektir. Buna hak ve nesafet indirimi
denilmektedir. Hak ve nesafet dönemine örnek verelim söz gelimi; sözleşmemiz
bir yıllık olup her yıl 1 er yıllık sürelerle uzamış olsun. 2. , 3. , 4. , 5. ,
yıllarda TÜFE artış oranı 6. Yılımızda ise ‘’ hak ve nesafet’’ artışı
uygulanacaktır. Altıncı yılın sonrasında ise yine TÜFE artış oranı dikkate
alınacaktır.
4-Yabancı Para Cinsinden Belirlenmişse
TBK 344/4’e göre “Sözleşmede
kira bedeli yabancı para olarak kararlaştırılmışsa 20.2.1930 tarihli ve 1567
sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkında Kanun hükümleri saklı kalmak
şartıyla, beş yıl geçmedikçe kira bedelinde değişiklik yapılamaz. Ancak, bu
Kanunun, “Aşırı ifa güçlüğü” başlıklı 138 inci maddesi hükmü saklıdır. Beş yıl
geçtikten sonra kira bedelinin belirlenmesinde, yabancı paranın değerindeki
değişiklikler de göz önünde tutularak üçüncü fıkra hükmü uygulanır.”
Şuan için 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini
Koruma Hakkında Kanun hükümleri uygulama alanı bulduğu için yabancı para
cinsinden kiralama yasaklanmıştır.
Dava Açılma Zamanı
Türk Borçlar Kanunun 345. maddesine göre;
“Kira bedeli tespiti davası her
zaman açılabilir.
Ancak, bu dava, yeni dönemin
başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından
bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı
bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar
açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin
başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar.
Sözleşmede yeni kira döneminde kira
bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna
kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin
başlangıcından itibaren geçerli olur.” şeklinde
ifade edilmiştir.
Görüldüğü üzere herhangi bir süre sınırı yok fakat dava açılma zamanı, tespit edilecek kira bedelinin hangi dönem kirası için olacağı hususu önem arz etmektedir. Bu sürelere uyulmadığı takdir de kiracı lehine bir durum ortaya çıkacaktır.
Geriye Dönük Kira Tespit Davası Talebi
Belirlenecek
kira bedelinin talebi, taraflar arasındaki kira sözleşmesinde ileriki
dönemlerinde talep edilebilmektedir. Bu demektir ki geriye dönük olarak kira
bedelinin düzenlenmesi talebinde bulunulamayacaktır.
Kira Tespit Davası Kesinleşmeden İcra Takibi Talebi
Kira
tespit davası sonucunda verilen karar icra takibine kesinleşmeden
konulamayacaktır. Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin verilen karar, mahkeme
tarafından her iki tarafa tebliğ edildiği tarihten itibaren yasal süre
içerisinde itiraz edilmez ise (istinaf ve temyize gitmezse) karar
kesinleşecektir. Ancak karara karşı itiraz yoluna başvurulmuş ise ilgili ilam
icra takibine konulamayacaktır.
Sulh Hukuk Mahkemeleri
görevli olup yetkili mahkeme ise taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.