Ürün Kirası Nedir, Taksi, Akaryakıt İstasyonu Ürün Kirasına Girer mi?

ÜRÜN KİRASI
Türk Borçlar Kanunun 357’nci maddesi
uyarınca “Ürün kirası kiraya verenin,
kiracıya, ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını ve ürünlerin
devşirilmesini bedel karşılığında bırakmayı üstlendiği sözleşmedir.
Ürüne katılmalı kira, kira bedelinin
devşirilecek ürünün belli bir oranı olarak kararlaştırıldığı ürün kirasıdır. Bu
oran sözleşmeyle kararlaştırılmamışsa, yerel âdete göre belirlenir.”
Görüldüğü
üzere ürün kirası Türk Borçlar Kanunun da özel düzenleme alanı bulmuştur. Fakat
bu ayrımda ürün kirasına ilişkin özel hüküm bulunmadıkça kira sözleşmelerine
ilişkin genel hükümler uygulama alanı bulacaktır.
Ürün kirası sözleşmeleri de diğer
kira sözleşmeleri gibi iki taraflı sözleşmeler olup her iki tarafa borç
yükleyen sözleşmelerdir. Bunun sonucunda da hem kiraya veren açısından hem de
kiracının belli başlı borçları vardır.
Kiraya Verenin Borçları
Türk Borçlar Kanunun düzenlemesine
göre kiraya verenin iki çeşit borcu vardır. Birincisi teslim borcu ikinci
olarak da esaslı onarım borcu ile mükelleftir.
Teslim borcu TBK’nun 360. Maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan düzenleme ile “Kiraya veren,
birlikte kiralanmış taşınır şeyler varsa bunlar da içinde olmak üzere,
kiralananı, sözleşmenin amacına uygun biçimde kullanılmaya ve işletilmeye
elverişli bir durumda kiracıya teslim etmek ve sözleşme süresince bu durumda
bulundurmakla yükümlüdür.” Söz gelimi kiracı taşınmazı eşyaları ile
kiralamış ise kiraya veren taşınmazı o eşyalar ile teslim etmek zorundadır.
Esaslı onarım ise TBK’nun 361. Maddesin de
düzenlenmiştir. Şöyle ki; “Kiraya veren,
kira süresi içinde yapılması zorunlu olan esaslı onarımları, kiracı tarafından
bildirilir bildirilmez, gideri kendisine ait olmak üzere yapmakla yükümlüdür.”
Esaslı
onarımdan kasıt ise kiralanandaki büyük onarımları kapsamaktadır. Bu noktada kiraya
veren zorunlu olan esaslı onarımları gerek kendisinin haberi olması gerek
kiracı bildirir bildirmez hemen yapmalı. Ve tüm giderler kendisine yani kiraya
verene ait olacaktır. Esaslı onarımın giderlerini kiracıya yükletemez.
Kiracının Borçları
Türk Borçlar Kanunun 362 ve devamı maddelerin de
kiracının borçları düzenlenmiştir. Anılan düzenlemeye göre kiracının borçlar;
kira bedelini ve yan giderleri ödeme borcu, kiralananı sözleşmeye uygun kullanma
ve işletme son olarak da bakım borcu vardır.
Kira
bedelini ve yan giderleri (elektrik, su faturalarını) zamanında ödemelidir.
Ayrıca kiralananı özgülendiği amaca uygun kullanmalı işte fıstık tarlasıdır
fıstık ağaçları söküp portakal yetiştireceğim diyemez. Sonuçları kiracı için
çok ağır olur bir fıstık ağacı ortalama 7 ila 10 yıl arasında yetişmektedir.
Kiracının bakım borcu ise küçük onarımlardır.
Bununla beraber kiracı kiralananı alt kiraya veya
kullanım hakkını üçüncü bir kişiye devredemez.
TBK’nun
366. Maddesi uyarınca “Kiracı, kiraya
verenin rızası olmaksızın kiralananı başkasına kiraya veremeyeceği gibi,
kullanım ve işletme hakkını da başkasına devredemez. Ancak kiracı, kiralananda
bulunan bazı yerleri, kiraya veren için zarar doğuracak bir değişikliği
gerektirmemek koşuluyla kiraya verebilir. Kiracının, başkasıyla yaptığı bu kira
sözleşmelerine, alt kiraya ilişkin kurallar, kıyas yoluyla uygulanır.”
Öte yandan bu sözleşmeler de hem kiraya veren hem
kiracının tutanak düzenleme yükümlülükleri vardır. Türk Borçlar Kanunun 359.
maddesine göre “Kira sözleşmesi, araç ve
gereçleri, hayvanları, devredilen eşyayı veya stoklanmış malları da içeriyorsa
taraflar, bunların değerlerini birlikte takdir ederek iki nüsha
düzenleyecekleri tutanağa geçirip imzalayarak, birbirlerine vermekle
yükümlüdürler.” Söz gelimi iki tane biçerdöver, bir traktör veya akaryakıt
istasyonu için dört tane on tonluk depo, akaryakıt pompası vs. belli başlı
mallar bırakılıyorsa tutanak tutup her iki tarafa da vermek gerekir.
Ürün kirasının tanımına baktığımız
da ilk akla gelen bir tarlanın kiraya verilmesi gelmektedir. Ancak ürün kirası
tanımın da ürün veren bir şeyin veya hakkın kullanılmasını diyerekten başka
işletmeleri de içine almıştır. Söz gelimi akaryakıt istasyonunun kiraya
verilmesi, otel işletmesinin kiraya verilmesi veya otopark işletmesi ürün
kirası kapsamında sayılacaktır. Elbette bunların ürün kirası olması için
Yargıtay’ın birtakım koşulları bir arada taşıması gerektiğini ifade etmemiz
gerekiyor. Şöyle ki; Yargıtay’ın yerleşik kararlarına göre Otel ile akaryakıt istasyon örneğimize
baktığımızda bu işletmelerin ürün
kirası kapsamında olması için şu iki koşulu birlikte barındırması gerekmektedir.
Birinci
şartımız demirbaşlarla teslim
edilme, ikinci şartımız ise işletme ruhsatı da kiraya verence kiracıya
devredilmelidir. Uygulama da otel veya akaryakıt istasyon sahiplerinin sıklıkla
hata ettiği kısım işletme ruhsatını bir üçüncü kişiden kiracılarına
aldırıyorlar kendileri devir etmiyorlar. Hal böyle olunca büyük kayıplara sebep
oluyor. Misal 5 yıllık kiraya verdiniz ürün kirası kapsamına girseydi
istasyondan 5 yılın sonunda kiracı direk çıkmak zorundaydı ancak bu hatadan
dolayı kira sözleşmesi çatılı iş yeri kira sözleşmeleri kapsamına girdiğinden
kiracınızı 10 yıl sonra çıkartabilirsiniz bu da sizin açınızdan büyük hak
kayıplarına neden olacaktır. Otel işletmesi içinde geçerlidir bu anlattıklarım.
Sözleşmenin Sona Ermesi
Sözleşmenin sona erme hallerine baktığımızda ise
sona erme sebepleri üçe ayrılmaktadır.
1-Sürenin Geçmesi; Belirli süreli kira sözleşmesi, sürenin bitiminde
kendiliğinden sona erer. Görüldüğü üzere konut ve çatılı işyeri kira
sözleşmelerindeki gibi 10 yıl oturma hakkı tanımamıştır. Sözleşme süresi
bitince herhangi bir şey yapmaya gerek kalmadan kendiliğinden sona ermektedir. Ancak,
tarafların örtülü olarak sözleşmeyi sürdürmeleri hâlinde, aksi
kararlaştırılmadıkça, kira sözleşmesi birer yıl için yenilenmiş sayılır.
2- Fesih Bildirimi; Belirsiz süreli sözleşme ise altı aylık bir bildirim
süresine uyulmak koşuluyla, taraflardan her biri sözleşmeyi feshedebilir.
3-Olağanüstü fesih: Bu kısımda kendi için de üçe ayrılmaktadır.
1-Kiracının
iflası
2-Kiracının
ölümü
3-
Önemli sebepler
Sona Ermenin Sonuçları
TBK 372’nci maddesi doğrultusunda “Kira süresinin bitiminde kiracı, kiralananı, tutanağa geçirilmiş olan
bütün eşyalarla birlikte ve bulundukları durumda geri vermekle yükümlüdür.
Kiracı, iyi işletilme durumunda kaçınılabilecek olan
değer eksiklikleri için tazminat ödemekle yükümlüdür.
Kiracı, kiralanana göstermekle yükümlü olduğu özen
çerçevesinde meydana gelen değer artışları için tazminat isteyemez.”
Öte
yandan ürün ve yetiştirme giderlerinden bahsedecek olursak; tarımsal bir
taşınmazın kiracısı, kira sözleşmesinin sona erdiği anda henüz devşirilmemiş
ürünler üzerinde bir hak ileri süremez. Ancak kiracı, ürünün yetişmesi için
yapmış olduğu tarım giderlerinin hâkim tarafından belirlenecek miktarını,
kiraya verenden tazminat olarak isteyebilir ve bu tazminat işlemiş kiralardan
indirilir.